Çin’in kuzeydoğusunda bulunan Tianjin kentindeki Tianjin Binhai Halk Kütüphanesi için, hem tasarımı hem de büyüklüğü ile her kitapseverin mutlaka ziyaret etmek isteyeceği bir kütüphane diyebiliriz.
Toplamda 33 bin 700 metrekare kapalı alana sahip 5 katlı binanın futuristik tasarımının altında Hollandalı MVRDV firmasının imzası var. Giriş kısmındaki tasarımı ile göz küresine benzetilen bina, şimdilik 1,2 milyon kitaba ev sahipliği yapıyor.
1511 yılında İtalya Arezzo’da dünyaya gelen Giorgi Vasari, ilk sanat tarihçisi olarak anılıyor. Vasari’nin 1540’lardan başlayarak İtalyan Rönesansı’nın öncü sanatçılarının hayatları ve eserleri ile ilgili bilgileri topladığı hikayelerden hazırlanan 1550 yılında basılan “Sanatçıların Hayat Hikâyeleri” isimli kitap ilk sanat tarihi kitabı olarak nitelendiriliyor.
Batı Sanatı’nın akımları ve ön plana çıkan sanatçıları tanıtarak tarih öncesinden günümüze uzanan kronolojik bir şekilde ele alan “Sanat”; yalnızca sanatçıları ve eserlerini ele almıyor. Ayrıca dönemin toplumsal, bilimsel ve politik atmosferine de değinerek bu eserleri ve akımları dönemselleştirmek konusunda okuyucusuna kolaylık sağlıyor. Sanat, Kasım ayı süresince Kitapyurdu platin üyelerine ilk siparişlerinde ücretsiz! Platin üyelik hakkında detaylı bilgi almak için: kitapyurdu’nu ziyaret edebilirsiniz.
1909 yılında Viyana’da dünyaya gelen E.H. Gombrich’in imzasını taşıyan “Sanatın Öyküsü”, sanat meraklılarını ilk mağara resminden günümüz çağdaş sanatına kadar uzanan bir yolculuğa çıkarıyor. Sanatın Öyküsü için kolay okunabilir anlatım dili sayesinde sanat kitapları arasındaki en popüler kitaplardan birisi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
1926’da Londra’da dünyaya gelen John Berger, klasikleşmiş eseri “Görme Biçimleri”nde görme ile ilgili pratiklerimize taze bir bakış açısı sunuyor. Kitabı okudukça geliştirebileceğimiz bu eleştirel bakış açısı ile yağlıboya tablolar, afişler, reklamlar, heykeller gibi görsel dünyamızı oluşturan unsurlar gözünüze daha farklı görünmeye başlayacak. Kitabın adına yakışacağı üzere, bir çok görsel de “görme biçimleri”mizi pratik etmek üzere kitaba dahil edilmiş.
İslam sanatı ve mimarlığının en önemli uzmanlarından Prof. Dr. Robert Hillenbrand’ın kaleme aldığı “İslam Sanatı ve Mimarlığı”, çok geniş bir coğrafyada eser vermiş İslam uygarlığının hat sanatı, tezhip, seramik, dokuma gibi sanat türlerini ele alıyor.
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Sanat Fikri, sanat müzelerinde gezinmeyi, tabloları ve heykelleri incelemeyi bir zevk haline getirmek isteyenler için pratik bilgilerle dolu bir başlangıç kılavuzu.
Bazı kitaplar kalpte, bazı kitaplar dilde, bazıları ise zihinde iz bırakır. Bazıları üç günde, bazıları üç yılda okunur. Bazı kitaplar bekledikçe değerlenir, değerlendikçe zamanı çoğaltır. Küçük Ağacın Eğitimi için tüm bu anlatımları aynı anda kullanmak mümkün.
Kitabın yazarı Forrest Carter, küçük yaşta annesiz babasız kalan, Çeroki kabilesine mensup bir Kızılderili’dir. Küçük Ağacın Eğitimi onun otobiyografik romanıdır ve kitabı okumaya başladıktan sonra sevinçli bir şaşkınlık içinde fark ettiğiniz üzere, kitapta bahsedilen Küçük Ağaç yazarın ta kendisidir. Yanında büyüdüğü bilge büyük babası ve büyük annesi ona bu ismi takmıştır. Çünkü Çerokilerin hayranlık duyulan yaşam anlayışına göre bir ağaç yetiştirmekle bir çocuk yetiştirmek birbirine çok benzeyen iki kutsal değer, uğruna ömür verilecek ulvi bir amaçtır.
Çerokiler bir vakitler bilgelikle, ahlakla, sevgiyle yaşam kurdukları topraklardan Beyaz Adam’ın zulmüyle sürülmüş bir Kızılderili kabilesinin adı. İşte bu kitapta Çerokilerin yaşamından tarihlerine, hayat felsefelerinden yaşama biçimlerine kadar birçok detayı öğreniyoruz.
Carter çocukluk yıllarını anlattığı bu kitapta Çerokilerin hayata bakışını, yaşamı nasıl ustalıkla, tevazuuyla, sevgi ve tok gözlülükle kucaklayan bir kültürün mirasçısı olduğunu anlatır. Carter ilk gençlik rüyası olan yazarlığa adım attığında 45 yaşındadır. İlk romanının maliyetini kendisi üstlenmiş olmasına rağmen büyülü kalemi umulmadık bir hazine gibi keşfedilmiş ve insanın kötücül yanına karşı savaş açtığı Küçük Ağacın Eğitimi dünden yarına kalan vazgeçilmez, kült, fenomen gibi sıfatların tümünü kazanarak bir miras haline gelmiştir.
Bugün sevdiğiniz bir dostunuza hayata dair anlamlı bir şey hediye etmek istediğinizde, çocuğunuza ilk kitaplığını kuracağınız zaman ya da hayatta pusulanızın şaştığı dönemlerde açıp bakacak bir yaşam kitabına ihtiyaç duyduğunuzda edineceğiniz ilk kitaplardan biri, bir zamanlar temiz kalbiyle keşfedilmeyi bekleyen Çerokilerin gururu Carter’ın, bu kitabı olacaktır.
Peki, bu kitap neden bu denli değerli?
Beş yaşında yetim kalan Küçük Ağaç iki bilge Çeroki tarafından yetiştirildi. Onu yalnız hayatına uyum sağlaması için adapte ederler. Her zorlukta yanında olmak ve hayatı saf, çıkarsız, temiz duygularla, doğayı ve insanı koruyup egodan arınarak sevmeyi öğretmek onların asli görevi oldu.
Küçük Ağaç, kendine yaşama sevgisini veren, onunla konuşan hayvanları ve tabiatın canlılığını daha ilk dakikadan keşfeder ve hayatı bundan sonra bambaşka bir hale bürünür. Bundan sonra acı tatlı deneyimlerle ve ailesinin bitmeyen, bilgece sevgisiyle karşısına çıkan zorlukları, insanların ayrımcı, tutucu, kinci doğalarıyla verdiği savaşı yenmeye çalışırken okurlara da ders vermeye çalışmadan hayat dersi vermektedir. Çünkü, muazzam Çeroki kültüründe insana karşı yapılan haksızlıklara, onlara üstten bakmak da dahildir.
Küçük Ağacın Eğitimi sadece bir otobiyografik roman değil. Bir dönemin Amerika’sında zulümle, haksızlıkla, topraklarından edilmekle, ırkçılık belasıyla savaşan bir toplumu ve bu sosyal süreçte yaşanan durumu da belgeler.
Büyükbaba ve büyükannenin yaşamını gözleyen Küçük Ağaç öyle güzel bir dil kullanır ki kitap her yaştan her kesimden okuyucuda aynı yakınlığı doğurur. Ayrıca ebeveynlerin dilinden yapılan alıntılar, öğütler kitaba ayrı bir büyü katmaktadır.
Forrest Carter belki de sonsuz iyiliğin yazarı ve iyiliğin kök saldığı toprakların bir ferdi olduğu için, yazın hayatı boyunca spekülasyona ve tartışmaya maruz kaldı. Çoğu zaman kitaptaki kahramanın kendisi olmadığı, aslında hiç büyükannesi ve büyükbabasıyla yaşamadığı, bunun bir düzmece olduğu gibi iddialar ortaya atıldı fakat bu iddialar safsata olmaktan öteye gidemedi. Yazdığı kitaplarla birçok ödüle layık görülen Carter’ın yapıtları içinde Küçük Ağacın Eğitimi günden güne kirlenen dünyada sayfalar arasında parıldayan umut olarak bize hep aynı yerden gülümsemektedir ve biz ona sormaktayız: İnsanlar neden bu kadar kötü Küçük Ağaç?
Bu yazı Çiğdem Aldatmaz tarafından yazılmıştır.
Üsküdar Nadide Cafe kapılarını kitap meraklılarına oldukça renkli bir müzayedeyle açtı. Münadi Ziyaver Şencan’ın arkasındaki tezgaha sıralanan 100 kadar kitabın yalnızca 2 saat içerisinde nasıl satılacağını merak edenler, zaman zaman tatlı çekişmelere sahne olan müzayedede vaktin ve kitapların aynı hızla tükendiğine şahit oldular.
Ziyaver Şencan’a ismiyle müsemma bir münadi demek gerekir zira sürekli rakamların, tekliflerin havada uçuştuğu bir ortamı şenlendirmenin yollarını çok iyi biliyor. Aynı kitaba talip olan iki kitapseverin arasını bulmayı da ustalıkla başarıyor.
Hayatında ilk defa müzayedeye katıldığını belirten bir katılımcı: “Sadece izlemek için gelmiştim ama 3 kitap birden aldım. Sahaflarda ödeyeceğim miktarın yarısına burada alabileceğimi görünce teklif vermeden edemedim” dedi.
Atatürk’ün vefat yıldönümüne denk gelen akşamda en çok ilgi gören kitaplar, 1973 basımı ‘Nutuk’ ve sadece 1000 adet baskısı bulunan Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Sinemaskop Türkiye’si oldu.
Programa gösterilen ilgiden memnun olan Nadide Cafe kültür etkinliklerine farklı buluşmalarla da devam edecek.
Müzayededen bir kesit izlemek isterseniz böyle buyurun:
Müzayede hakkında bilgilendirme duyurumuz buradaydı.
Artan baskı maliyetleri satış fiyatlarını yukarı çekse de okumak isteyenin önünde engel değil. Her sene basılı yayın sayısı artış kaydediyor. Yayıncılar yükselen talebe cevap verebilmek için artan maliyetlere rağmen yeni kitaplar basmaktan çekinmiyorlar. Bunu bandrol verilerinden anlayabilmemiz mümkün.
Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu (YAYFED) verilerine göre 2016 yılına göre bandrol alımında %5’lik bir büyüme söz konusu. Ancak aylık verileri baz aldığımızda sektördeki yıllık büyüme miktarının 2017’nin Ekim ayına yansımadığını görüyoruz. Basılı yayın sektörünün en verimli dönemi sayılan bu dönemdeki gerileyişin temel nedeni ise önceki yıla oranla Eğitim Yayınlarındaki %13’lük bir düşüş.
Piyasa %5 büyürken yayıncıların hasat ayı Ekim verileri küçülüyorsa bu zıtlığın altında üniversite ve liselere giriş sınav sistemlerinde yaşanan değişikliklerin yattığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bebek Aşiyan yokuşu üzerinde bulunan, Aşiyan Müzesi’nde 1906-1915 yılları arasında Şair Tevfik Fikret yaşamıştır. Aşiyan Farsça’da Ev anlamına gelir ve biz zamanlar Tevfik Fikret’in yaşadığı bu evin çizimleri de Tevfik Fikret’e aittir.
Tevfik Fikret’in vefatından sonraki yıllarda önce Edebiyat-ı Cedide Müzesi olarak hizmet vermiş; 1961’de Tevfik Fikret’in mezarının buraya nakledilmesiyle müzenin adı Aşiyan Müzesi olarak değiştirilmiştir. Günümüzde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olan Aşiyan Müzesi’nde; Tevfik Fikret, Abdülhâk Hamit Tarhan, Şair Nigâr ve Edebiyat-ı Cedide koleksiyonları yer alıyor.
Müze’yi ziyaret ettiğinizde Tevfik Fikret’in Sokrates’in penceresi adın verdiği mutfak penceresinin mutlaka bir fotoğrafını çekin.
Aşiyan Müzesi, pazartesi hariç diğer günler 09:00-16:00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor. Müze ziyaretinizden önce koleksiyonlar ve Tevfik Fİkret hakkında daha fazla bilgi almak için Aşiyan Müzesi web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Ömür yarısı, can yongası bunlar! Kiminin sayfaları sararmış ebedi bir sonbahar yaşar gibi, kiminin şirazesi yorulmuş asırlık çınar gibi. “Kitap bizim sevgilimiz.” demişti Tahir Mevlevi öğrencisi Şefik Can’a. Duyun ki Üsküdar’a “sevgili kitaplar” gelmiş.
Yorucu bir haftanın ardından cumanın sakin bir akşamında Üsküdar Nă-Dide Cafe’de yapılacak kitap müzayedesine davet ediyoruz sizleri. 10 Kasım Cuma akşamı 19.00 – 21.00 saatleri arasında gerçekleşecek etkinliğin münadiliğini ve moderatörlüğünü Ziyaver Şencan yapacak.
10 Kasım Nadide Kitaplar Müzayedesinde (bazılarının piyasa fiyatları 100, 200, 500, hatta 1.000 lira olan) 100 kadar kaliteli / nadir kitap, siz kitapseverlerin uygun görecekleri başlangıç fiyatlarıyla, yâni, sizin ‘TEKLİFLE’rinizle çıkarılacaklar satışa. Evet, 1.000 liralık kitaba ‘BİR’ lira açılış bedeli önermek de serbest bu müzayedede.
Müzayede Adresi:
Nă-Dide Cafe: Mimarsinan Mah. Selam-ı Ali Efendi Cad. No:47 Üsküdar, İstanbul
Haritada görüntülemek için buraya tıklayın.
Müzayede Tarihi: 10 Kasım 2017 • 19.00 – 21.00
Münadi / Moderatör: Ziyaver Şencan
Japonya’da doğup İngiltere’de büyüyen Kazuo Ishiguro, Kent Üniversitesi’nde İngilizce ve Felsefe eğitimlerini tamamladı. 1981 senesinden beri profesyonel yazarlık yapan Kazuo Ishiguro Günden Kalanlar (The Remains of the Day) isimli beyaz perdeye de uyarlanan romanıyla 1989 senesinde Booker Ödülü’nü kazanmıştı.
Bir çok dile çevrilen Beni Asla Bırakma, Uzak Tepeler, Gömülü Dev, Öksüzlüğümüz, Noktürnler Müziğe ve Günbatımına Dair Öyküler, Değişen Dünyada Bir Sanatçı, Avunamayanlar isimli kitaplara imzasını atan Kazuo Ishiguro, 2017 Nobel Edebiyat Ödülü’nün de sahibi oldu.
Kazuo Ishiguro’nun eserlerini incelemek ister misiniz?
Ece Temelkuran’ın “Düğümlere Üfleyen Kadınlar” isimli kitabı, Alexander Dawe tarafından “Women Who Blow on Knots” ismiyle İngilizce’ye çevrildi. Düğümlere Üfleyen Kadınlar, 2017 Edinburgh Uluslararası Kitap Festivali kapsamında verilen “İlk Kitap Ödülü” için yarışan 50 kitap arasında birinci seçilerek, “İlk Kitap Ödülü”nü kazandı.
Türkçe olarak 2013 yılında yayımlanan bu kitap, başarmak, kardeşlik, yılmamak, güçlü olmak gibi konulara değinirken Ortadoğu coğrafyasında kadın olma tecrübesine de ışık tutuyor.
