Biraz kendimize dönüp derin derin düşünelim bu kitapla. Ben nedir? Ben’i mutlu etmek mümkün müdür?

Siddhartha
Siddhartha

Siddhartha, en az iki defa okuma gerektiriyor bana kalırsa. İlkinde baştan sona düz okuma yapıp ikincisinde döne döne düşüne düşüne ilerlemek en iyisi. Yine de çok büyük beklentilere girmemek lazım. Eğer spiritüel konulara uzaksanız ilginizi pek çekmeyebilir.

Bu konuları oldukça ilgim çekiyor olsa da ana karakter güvenilmez geldiği için sonunu pek tatmin edici bulmadım. Teknik olarak bir karakter gelişimi izliyor olmamız gerekiyordu. Bir bildungsroman olarak yaklaşırsak bu kitaba, karakteri maceraya itecek mutluluk arayışında, tüm o sorgulamalarında ve kararlılığında önce saygı duyuyorsunuz elbet ama bir ergen çıkışı gibi oluyor bu. Dolayısıyla zaman içinde karakterin pişip olgunlaşmasını beklemeye başlıyorsunuz. Yaşamanın eziyet olduğunu düşünen herkes gibi elbette daha yakından, daha dikkatli takip etmeye çalıştım. Ancak bu yolculuğun her aşamasında yine aynı soruya dönmesi, sil baştan başlaması yolculuğun bu kitap için bittiği yerde karakterin aradığını bulduğunu düşünmeme engel oldu. O yüzden Siddhartha benim gözümde hem kahraman hem de antikahraman.

İyisiyle kötüsüyle insanın kendi içindeki iki uçlu – artı ve eksi- potansiyeliyle yüzleşmesini izliyoruz. Bu karakterin zaman çizgisi linear değil. Yani kötüden iyiye veya iyiden kötüye tam bir dönüşüm yok. Dönüp dolaşıp yine aynı noktaya geldiğini, tüm aşamaları yeniden yaşadığını ve bildungsroman içinde birden fazla bildungs hissi verdiğini söylemek mümkün. Yani insan artıları ve eksileriyle bir bütün olarak insan. Bu bağlamda bana William Butler Yeats’in The Second Coming şiirini anımsattı. Orada der ki “turning and turning in the widening gyre” (dönüp duruyoruz genişleyen çarkın içinde). Yani yaşamlarımız bir spiritüel eksen üzerine oturturulmuş, bundan çıkış da mümkün değil. Siddhartha’da benzer bir benzetme yapıyor (s.95-98). Arkadaşı Govinda ile yeniden karşılaştıklarında “Görüntülerin çarkı hızla dönüp duruyor.” diyor. Tıpkı Alice’in nargilesini tüttüren tırtılla sohbeti gibi bir konuşma yapıyorlar hatta. Nasıl biri olduğunu sorduğunda “ölümlü nesnelerin hızlı bir değişim içinde olduğunu” söylüyor Govinda’ya. Özetle insan kendi içinde ve hayatın ta kendisinde nasıl kendini bulmak için büyük bir inançla farklı farklı düşüncelere, felsefelere sarılıp var gücüyle bunları savunuyorsa aynısını Siddhartha’da da görüyoruz. Hatta sonu bana bu ısrarlı arayışın insana pek iyi gelmediğini söylüyor. Sonunu söylemeden bunu detaylıca anlatamıyorum ama o çember ne kadar geniş olursa olsun, biz yine başladığımız yere döneceğiz ve ilginçtir ki yine eksik hissedeceğiz. Çoğu kişi sonunu benden farklı okuyabilir, okuyor da. O yüzden okuyanlar düşüncelerini yazarsa sonuyla ilgili kaç farklı his var görmüş oluruz.

Amacı olan kişi amacına ulaştı mı özgürleşiyor, diyor Siddhartha. O halde amaç edinerek kendimizi esir mi ediyoruz? Var gücümüzle hayatın zorluklarına karşı dik durmaya çalışıyor, hayatın anlamını sorguluyor ve nihai mutluluğa, burada Nirvana’ya, ulaşma umuduyla upuzun listeler yapıyoruz. İşte o listeler bana Siddhartha’nın hayal kırıklıklarıyla dolu yolculuğundan başka bir şey değilmiş gibi geliyor. Kitabın böyle bir etkisi oldu üzerimde. 1922 yılında, savaşın ardından, yapılan bu sorgulamanın bugün hâlâ yapılabiliyor olması da o çemberden yüzyıllar da geçse çıkamayacağımıza daha çok inandırdı. Üzerine derin derin düşünecek çok cümle vardı içinde. İnsanın biraz sakinleşip kendine dönmesine, hayattakini duruşunu sorgulamasına vesile olabilecek bir kitap. Ne istiyorum, ne arıyorum, ne bulacağım, hiçbir şey bulamazsam ne yapacağım… Biraz düşünün bu sorular üzerine kitabı okuduktan sonra.

Çeviri oldukça başarılı. Özellikle derin cümlelerde çeviri size zorluk çıkarmıyor. Kitap akıp gidiyor. Ben sadece semboller, tema üzerine düşüncelere dalıp durduğum için biraz bölerek okudum. Kütüphanemde olduğu için mutlu olduğum bir kitap oldu. Vakti zamanında yakın bir arkadaşım bunun bana göre bir kitap olduğunu söylerken yanılmıyormuş.

Nurçin Metingil

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here