Bir Mucizeydi Benim Parmağım…

“Herkesin dünyaya gelmesi için bir sebebi olduğuna inananlardanım…” Bu cümleyi neden söylediğimi yazının sonunda açıklayacağım. Beni yeni tanıyacaklar için kısaca kendimden bahsetmek istiyorum. Üç aylıkken geçirdiğim menenjit, diğer adıyla havale hastalığı nedeniyle özel gereksinimli, yatağa bağımlı biriyim biliyorsunuz. Küçükken çok hastane gezdim. Ama ne yazık ki hastalığımın bir tedavisi yokmuş. Ellerimi kullanamadığım için, okula gitme imkânım da olmadı. Anneciğim harfleri öğretti. Ben de onları birleştirerek okumayı öğrenmiş oldum. Bunları neden tekrar ediyorum… Ben aslında şunu anlatmaya çalışıyorum. Ne bedenindeki kısıtlamalar engel olabildi, ne eğitim alamamam, isteğini gerçekleştirmeye. Ne de “Sen yapamazsın” sözleri mani olabildi inancımı yıkmaya. Yeter ki imkân verilsin. İşte o zaman başarmayacağın bir şey yok!

Kısıtlamalarla dolu bedenimde mucize gibiydi kullanabildiğim sol elimin işaret parmağı. 2007 yılında bilgisayar kullanmaya başladım. Bilgisayarı kullanmaya başladığımda parmağımla tanıştım.  Meğer ben neler yapabilirmişim. Okumayı öğrendikten sonra kısa kısa deneme hikâyeler yazmaya başladım. Hayâlim senaryo yazıp film yapmaktı. Ama maalesef maddi imkânsızlık nedeniyle gerçekleştiremedim. Sonrasında kitap çıkarma fikri oluşmaya başladı. Bu fikrimi sosyal medya da duyurdum. Bir beyefendi ücret almadan kitabımı bastı. Kanadı Kırık Melek’in Kanadına Takılanlar çıktı. Yapılan haberlerin ardından kitabım ve ben tanındık.

Ben ev alayım diye sosyal medya da kitabın daha fazla geniş kitlelere ulaşması amacıyla kampanyalar yapıldı. Hem görsel basında hem de yazılı basında ben vardım artık yani parmağımın mucizesi. Hepinizin ve hususi olarak Kitapyurdu’nun desteğiyle bana otuz sekiz yıldır bakan annemin bir evi oldu. Annemi ev sahibi yapabildim sonunda.

“Her şey tek parmağımın ucunda.” diyerek çıktığım yolumda bana yol arkadaşı oldunuz. En çok da neye seviniyorum biliyor musunuz sevgili okurlarım. Biz özel gereksinimli bireyleri gereksiz görenlere, yoksun bırakanlara ders vermiş oldum. Bizlere her sağlıklı birey gibi imkân verilse neler başarabileceğimizi görecekler. “Herkesin dünyaya gelmesi için bir sebebi olduğuna inananlardanım.” Misal ben sağlıklı olsaydım belki insanlara örnek olamayacaktım.

En önemlisi de bize sabırla bakan insanların cennetin kapılarını açıyoruz belki de. O nedenle kader arkadaşlarım kim ne derse desin aldırmasın ve kendilerini eve kapatmasın. Sevgili okurlarım bu yazım bir veda yazısı. Kitapdergisi’ne yazdığım son yazım. İkinci kitabıma yoğunlaştığım için son vermek durumundayım. Bu süreçte desteğinden dolayı ikinci kitabımın editörü Süheyla Sancar’a sizin huzurunuzda teşekkür ederim. Yeni başlangıçlarda buluşmak üzere, şimdilik hoşçakalın.

Kısa Kısa Kitap: 11

Kitapkurtları! Sizin için birbirinden güzide üç kitap seçtik ve #KısaKısaKitap incelemesi yaptık. ✍️ Haritadan hangi kitaba başlayacağınızı bulabilir, kitap detaylarını görmek için görselleri sırayla tıklayarak inceleyebilirsiniz. Keyifli okumalar! 📚

Kitapları detaylı incelemek için buraya👈

Instagram’da görüntülemek için buraya👈

 

Dünyanın En Büyük Ahşap Puzzle’ı Meraklısıyla Buluştu

Dünyada bir ilk gerçekleşti. Nasıl mı? King of Puzzle’ın ürettiği 10 bin parçalık Ahşap Puzzle, meraklısıyla buluştu. Bahadır Dülgerhan, dünyanın ilk 10 bin parçalık ahşap puzzle’ı Piramitin Sırrı’nın sahibi oldu. Puzzle tutkunu Dülgerhan, 33 yıllık hobisine yeni bir boyut kazandırdığını söylüyor. Bugüne kadar binlerce parçayı sabırla birleştiren Dülgerhan, ilk kez ahşap puzzle yapacağı için oldukça heyecanlı olduğunu dile getiriyor.

Kitapyurdu.com’dan yapbozu satın alan Bahadır Dülgerhan’ı ziyaret ederek Piramitin Sırrı’nı teslim ettik. Beşiktaş’taki ofisinin dört bir yanı özenle çerçevelenmiş puzzle örnekleriyle süslü. Dülgerhan, hobisini geliştirmek için çözdüğü parça sayısını her geçen gün arttırdığını anlatıyor. Bu sebeple Kitapyurdu.com’da ahşap puzzle satışını görünce mutlu olduğunu şöyle dile döküyor: “Çok merak ediyorum. Hemen başlayacağım yapmaya. Sanırım diğerlerine göre yapımı daha zor mu kolay mı, tamamladığımda anlayacağım. Oldukça ilginç geldi bana. Yapıp göreceğim.” Piramitin Sırrı, birçok papirüsün incelenmesiyle özgün olarak tasarlandı. Yapbozu bitirince çerçeveletip ofisine asacağını söyleyen Dülgerhan “Daha önce piramitlerle ilgili bu kadar büyük ve detaylı bir ürüne rastlamadım. Genellikle ressamların tabloları ya da şehir fotoğrafları oluyor. Özgün ve sıra dışı olduğu için özellikle tercih ettim.” diyor.

1760’tan Günümüze Ahşap Puzzle

Bazılarına göre samanlıkta iğne aramak demek yapbozla uğraşmak. Bazılarına göreyse motivasyon kaynağı. Zekâyı geliştirdiği, hafızayı güçlendirdiği de bir gerçek. İlk yapboz 1760’te Londra’da tahta oymacı ve haritacı John Spilsbury tarafından yapıldı. Kendi çizimi haritayı ahşaba aktarmayı başardı. Ülkelerin sınırlarını kakma testereyle kesen Spilsbury tarafından yapılan puzzle 1800’lerin ortasına kadar coğrafya derslerinde kullanıldı.

O günden bugüne gelişen hobiye dönüşen icat, King of Puzzle markasının ürettiği ahşap versiyonuyla yeni bir boyut kazandı. Puzzle tutkunları hem kırılmasından, deforme olmasından korkmadan dilerseler 500’lük dilerseler 10.000’lik puzzle’ı tamamlayabiliyor. Bildiğiniz gibi, meraklılarının diğer korkusu da parçaların tam oturmamasıdır. Günlerce emek verip parçalar tam oturmayınca hayal kırıklığına uğranabilir. King of Puzzle’da bu korku tarihe karıştı. İki yüz mikron lazer kesim hassasiyeti sayesinde bütün parçalar birbirine mükemmel şekilde uyumlu olduğu için hiçbir puzzle eksik kalmıyor.

 

İlber Ortaylı’nın Tavsiye Ettiği 25 Kitap

İlber Hoca’nın “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?” isimli kitabında tavsiye ettiği 25 kitabı kitapkurtları için derledik.

Tüm kitapları buradan ayrıntılı inceleyebilirsiniz.

Bir Görüşte Kitap: Sophie’nin Dünyası

Kitapyurdu.com ve Bir Yudum Kitap işbirliği ile hazırlanan Bir Görüşte Kitap serisi ile sizlere kitapları tanıtmaya devam ediyoruz.

Jostein Gaarder’in “Sofie’nin Dünyası” isimli eserini bir görüşte tanımak için görselleri sırayla tıklayarak inceleyebilirsiniz. 📚☕️ #BirGörüşteKitap

Instagram’da görüntülemek için buraya👈

 

Kısa Kısa Kitap: 10

Kitapkurtları! Sizin için birbirinden güzide üç kitap seçtik ve #KısaKısaKitap incelemesi yaptık. ✍️ Haritadan hangi kitaba başlayacağınızı bulabilir, kitap detaylarını görmek için görselleri sırayla tıklayarak inceleyebilirsiniz. Keyifli okumalar! 📚

Kitapları detaylı incelemek için buraya👈

Instagram’da görüntülemek için buraya👈

 

Bitmeyen Hikâyeler Büyülü Cümleler

Bir kitap yazarken, benim için en önemlisi okurların kalbinde iz bırakmak. Gözlerinde, okudukları her cümlenin asılı kalmasını sağlamaktır. Kitap okurken, sayfaların içinde kaybolmak, yaşanan olayları hissetmek isterim. Kitabın yazılışı da önemlidir elbette. Eğer bir okur, yazarın kaleminden dökülen sihirli cümlelerini okurken ürperiyorsa o kitap raflardan eksik olmaz. Tıpkı onun kitabı gibi. Onu sosyal medya aracıyla da takip ediyorum. Sıkı bir hayranıyım. Her gün başka bir yerde imza gününe katılıyor. Demek ki herkes benim gibi, onun kitaplarını okurken, kitaptaki cümlelerin büyüsüne kapılıyor. Kitabın yazarıyla, o cümlelerin sahibiyle tanışmak istiyorlar.  

Kimden mi bahsediyorum. Beni ziyarete geldiğinde kendisine “kahramanım” dedim. Her Sakarya’ya imza gününe geldiğinde yanıma geleceğini söyledi. Çok yakında çıkacak olan kitabımdaki bir şiirimi seslendirecek. Evet, doğru tahmin ettiniz.  “Kahraman Tazeoğlu” ve son çıkarmış olduğu “Bukre kalp” isimli kitabından söz etmek istiyorum…

Bir organ bir hayat olabilir

“Bukre kalp” bir önceki kitabı, Bukre’nin devamı niteliğinde. O kadar akıcı ve güzel ki, devamı mutlaka yazılmalıydı. Kahraman Bey de böyle hissetmiş ki ikincisi geldi. Kitabın devamını yazdı. Ben de okudum ve çok beğendim. İnsan satırların arasında kayboluyor. Kitapta beni en çok etkileyen kısım organ bağışının önemine dikkat çekmesiydi. Türk toplumu maalesef bu konuya karşı isteksiz. Çünkü günah deniyor. Oysaki en büyük günahlar arasında, kul hakkı yemek, hırsızlık ve gıybet gibi toplumu derinden sarsan konular var.  Fakat bunların günah olduğunu bilerek yapıyoruz. Bu konu hakkında geniş kapsamlı yazı hazırlayıp siz okurlarıma sunacağım. Organ bağışının dine aykırı olmadığının bilinmesi gerekiyor artık. Diyanet İşleri Başkanlığı bu meseleye açıklık getiriyor. Kahraman Bey, o kadar güzel vurgu yapmış ki, ben o bölümü okuyunca hemen organlarımı bağışlamak geldi içimden.

Günümüzde gerçek aşkı sevgiyi bulamayanlara ışık tutacak bir kitap aynı zamanda.“Bazı hikâyeler, bittiği yerden başlar.” Bukre kalp de bu cümleyle başlıyor.  O kadar doğru bir söz ki, bazen bitti dediğimiz hikâye yeniden başlıyor. Biz bitirmek istesek de o bitmiyor. Hayat da öyle değil mi? Kiminin hikâyesi farklı. Kimininki benzer. Ama yaşayanlar farklı şehirlerde hayatlarını sürdürse de insanoğlu aynı sınavları veriyor. Kahraman Bey’in de kitabının konusu herhangi birinin hikâyesidir belki, kim bilir. Herhangi birinin hikâyesi, herhangi birine ilaç olabilir.

Bilimin Öncüleri de Bir Zamanlar Çocuktu

Razi, Farabi, İbn Sina… Her biri İslam medeniyeti, felsefesi ve bilimini oluşturan isimler arasında. Dünya bilim tarihini de etkileyen bu üstatları çocuklarınıza nasıl anlatırsınız? Yazar Süheyla Sancar, Erdem Çocuk Yayınları’ndan çıkan “Bilimin Öncüleri” serisinde büyük üstatların hayatlarını hikayeleştirerek yeni nesillere aktarıyor. Razi’nin kimyada, İbn Sina’nın tıpta, Farabi’nin tabiat alanında açtığı çığırlar tesadüf değil. Her çocuk dünyaya yön verecek bir keşfe imza atabilir. Nasıl mı? Sancar, onların çocukluk hikayelerini, hayallerini, yaşadıkları zorlukları naif bir dille kaleme aldı.

Kimyanın Dehası Razi

Ebu Bekir er-Razi, kimyaya sunduğu katkılar ile dünyanın tanınmış bilim adamları arasında yer alıyor. Daha iyi eğitim almak için zorlu koşullara göğüs geren Razi, madenlerin analizi, acısız diş tedavisi, hayvan bağırsağından yapılan ameliyat dikiş ipleri gibi birçok hayati keşfe imza attı. Onun bu macerası oldukça çileli olsa da yazar Süheyla Sancar, çocuklara ilham verecek anekdotlarla hayat hikâyesini anlatıyor. Her çocuk gibi o da uzun bir gecede damda uyuyordu: ” O gece yıldızlar bir ibrikten damlar gibi gökten avuçlarına indi. Bildiği yıldız isimlerini sıralarken uyuyakaldı. Denep, Acrap, Atair, Vega, Capella…”

 

Bilimin İkinci Öğretmeni Farabi

Yine bir başka bilim öncüsü Farabi, Batı düşünce sistemine sunduğu katkıların yanı sıra birçok filozofun da hocası sayılıyor. Farabi, Sokrates’ten sonra bilim ve düşünce dünyasını etkileyen ikinci öğretmen olarak görülüyor. Dünya bilim tarihine yön veren ismi, Sancar, çocukluğundan yola çıkarak öykülendiriyor. Onun ağaç evine misafir olarak küçük bir çocukken düşündüklerini okumak gerekiyor. Kitap oldukça motive edici olacak. 50’nin üzerinden kitap yazan Farabi, arkadaşı Ali’ye yazdığı mektuplardan birinde:

“Bugünlerde Erdemliler Şehri düşüncem üzerine çalışıyorum. Bu arada müzikle ilgilenmeye başladım. Müzik sadece eğlenmeye veya üzülmeye mi yarıyor? Sorunun cevabı üzerine çok düşündüm. Gördüm ki ağıtlar, ilahiler, şarkılar bize başka bir şey anlatıyor. Her beldenin müziği bir diğerinden farklı. Hepsi doğduğu yerin izini taşıyor. Öyleyse müziğin bir bilim olduğunu söyleyebiliriz. Bunun için tıp, matematik, toplum bilimlerinin yanına müziği de ekledim. Müziğin Kitabı’nı da yazıyorum.” notunu düşüyor.

Bütün Dünyaya Hekim İbni Sina

İslam coğrafyasından çıkıp dünyayı etkileyen isimlerden bir diğer ise İbn Sina. Batı’da tıp, felsefe, mantık alanında birçok düşünürün “üstad” olarak gördüğü İbn Sina, kendisini “Hekimler Sultanı” yapan keşiflere nasıl başladı dersiniz? Kendi öğretmenleriyle olan konuşmalarını, küçük bir çocukken uyguladığı ders çalışma metotlarını Sancar, herkesin anlayacağı bir dille aktarıyor. Kimsenin çare bulamadığı hastalıkları uyguladığı yöntemlerle deva olan İbn Sina, karşılığında ne istiyor dersiniz? Buhara Emiri “Dile benden ne dilersin” deyince İbn Sina “Buhara’nın bütün kütüphanelerinden faydalanmayı arzu ederim. Bana müsaade etseniz başka bir şey istemem. Ne altın ne para, kitaplar ödüldür bana” der.

Özellikle çocuklara ilham verecek bu kitap serisinde İbni Heysem ve Uluğ Bey’in öyküleri de yer alıyor. Her çocuğun başucu kitapları arasında yer alacak bu serinin dili de pedagojik yöntemlere uygun olarak kullanılmış. Yazarın titiz kaleminin etkisi her bir satırda görülüyor.

Bu içerik Sevgi Korkut tarafından yazılmıştır.

Bir Görüşte Kitap: Gün Olur Asra Bedel

Kitapyurdu.com ve Bir Yudum Kitap işbirliği ile hazırlanan Bir Görüşte Kitap serisi ile sizlere kitapları tanıtmaya devam ediyoruz.

Cengiz Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” isimli eserini bir görüşte tanımak için görselleri sırayla tıklayarak inceleyebilirsiniz. 📚☕️ #BirGörüşteKitap

Instagram’da görüntülemek için buraya👈