Kitaplarla ilgili Geleneksel Meslekler-2: Hattat

Matbaanın icadından önce kitaplar, kamış kalem, kalemtıraş, makta, divit, kalemdan, kubur, hokka, mıstar gibi pek çok çeşitli yazı araçları kullanılarak elle yazılırdı.

Arapça çizgi anlamına gelen ‘Hat’, Arap harflerini kullanarak güzel yazı yazma sanatını belirtir, bu sanatı icra eden sanatçıya da hattat ismi verilir. 6. yüzyıl ve 10. yüzyıl arasındaki Arap harflerindeki gelişmeler ile ortaya çıkan bu sanat, zaman içinde Arap coğrafyasından çeşitli coğrafyalara yayılır. Türklerin hat sanatına ilgi duymaya başlaması ise İslamiyet’i kabul etmeleri ile aynı tarihlere denk gelir.

Osmanlı İmparatorluğu’nda hat sanatı sarayın himayesinde gelişmiştir. Edirne Sarayı ve Topkapı Sarayı’nın teşkilatlarında yer alan Kâtipler Bölüğü, sarayın ihtiyaçlarına yönelik hat sanatı icra eden hattatlara ev sahipliği yapmıştır. Bu hattatlar, El yazması Kuran-ı Kerim yazan hattatlar, mimari yapıların üzerindeki kitabeleri yazan hattatlar, nesir, manzum gibi edebi eserleri ya da şehnameleri yazan hattatlardan oluşuyordu.

Zer-endûd levha Celi sülüs hat, Sultan II. Mahmud (h. 1808-1839), “Başarım ancak Allah’tandır”, SSM 130-0109 Görsel: Sakıp Sabancı Müzesi

Şeyh Hamdullah, Ahmed Karahisari, Hafız Osman, Mustafa Rakım, Mahmut Celaleddin Efendi, Yesarizade Mustafa İzzet Efendi uslübe olan katkıları olan Türk hattatlarındandır.

Murakka Sülüs ve nesih hat, Hafız Osman (ö. 1698) Muhammed bin Said el-Busirî’nin (ö. 1296?) Kasidetü’l-Bürde adlı Hz. Muhammed’i öven şiirinden beyitler, SSM 120-0334 Görsel: Sakıp Sabancı Müzesi

Eğer hattatların hüsn-ü hat (güzel yazı) örnekleri ve Kuran nüshaları olmak üzere sanatlı el yazma kitapları görmek isterseniz; Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi’ni gezebilir ya da Sakıp Sabancı Müzesi’nin Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu’na göz gezdirebilirsiniz.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here