Kafka Kadar Kitaplarını da Tanıyanlar İçin Öykü

Doğan Hızlan, çok satan kurgu kitapların bir bölümü için “bestseller sığlığı ve kolaycılığı” ifadesini kullanırken hiç de haksız değil. Konuşma dilinin basitliğini okuma dilinde de arayanların söz konusu olduğu aşikâr. Yazar kadar okurun da çabalaması gereken bir eylem ona göre okumak. Ama hayatın her alanında kolaya kaçıyoruz. Her şeyi kısa ve üstün körü anlatmaya odaklıyız. Sosyal medyada bile az kelime kullanmak evla. Düşünün twitter karakter sayısını artırdı. Kurucu Jack Dorsey, bu gelişmeden umutluydu. Lakin kullanıcıların daha çok yazmaya meyletmediğini tecrübe etti twitter. Dergi yazıları kısaldı, habercilik değişti, hap bilgi her şeyden çok hoşa gidiyor. “Aforizmalar çağı” derken bütün bunlardan söz etmiş de oluyoruz hasılı.

Aforizmalar paslı makasla kesilip yakalara iliştiriliyor

Sıraladıklarımıza karşın sadık okur, öyküyü sevmeye devam ediyor. Olayların arka planına ilgi duymaya devam ediyor. Daha çok “durum öykücülüğü” okurun ilgisine mazhar oluyor. Ben merkezli öyküler hiç olmadığı kadar rağbet görüyor. Kafka’nın kitaplarından çok, adı dolaşımda mesela. Mektuplarından satırlar duygulara tercüman olurken, onun yalnızlığı ve çaresizliği ıskalanıyor. Yalnızlık, mutsuzluk, çaresizlik hiç biri değilse melankoli modern öykücülüğün olamazsa olmazı elbette. Ama bireyselleşmenin ve yabancılaşmanın hayaleti gibi soyut algılamalar aforizma olarak tüketiliyor. Kitaplardan paslı makasla kesilip yakalara iliştiriliyor. En büyük haksızlık da bu türün ustalarına yapılmış oluyor tabii.

Edebiyata Fransız sanatçı Guy de Maupassant tarafından hediye edilen “olay öykücülüğü”nü sevenler neyse ki hâlâ var. Bir başka deyişle, hepimizin başına gelebilecek hadiseleri büyük bir merakla ilgi alanına dâhil edenler de söz konusu. Serimin davetiyle bir kapıdan geçmeyi başaran, düğümde işin içinden çıkabilmek için bütün dikkatini satılara veren ve nihayet çözüme ulaşan kitapseverler var. Her şeyin hızla benzeştiği ve hiçleştiği bir dönemde edebiyatın izleğini de onların zevkleri oluştursa demeden edemiyor insan. İlk Cinayet’le savunmasız kuşun cılız boynunu sıkıp ilk cinayetini işleyen Ömer’in suçluluğunu paylaşan, Sarı Bal’la Gesi Bağları’nda dolananları, yudumlaya yudumlaya okuyacakları bir öykü seçkisiyle baş başa bırakıyoruz.

Ömer Seyfettin Bütün Hikâyeleri

Öyküye İnanan İlk Yazarımız

Ömer Seyfettin Bütün Hikâyeleri
Karbon Kitaplar

Türk Edebiyatı’na olay öykücülüğünü kazandıran usta kalem Ömer Seyfettin’in hikâyeleri her okurun kalbini çelecek sadeliğe sahip. Dün yazılmış kadar güncel, herkesin başından geçecek kadar da çeşitliliğe sahip öyküleri Karbon Kitaplar on kitaplık set hâlinde okuruna sunuyor.


On Üç Büyülü Öykü 13 Yazar, 13 Öykü

Öykünün Büyüsüne Kapılın

On Üç Büyülü Öykü
Can Yayınları

Can Yayınları’nın yayımladığı “On Üç Büyülü Öykü” on üç farklı yazarın kaleminden çıkan öykülerden oluşuyor. Büyülü öyküler başlığı da zaten bu alandaki zenginliği ve büyüleyiciliğe atıfta buluyor. Cemil Kavukçu, İnci Aral, Nazlı Eray gibi türün usta isimleriyle yeni nesil çağdaşlarını da bu kitapla tanımamız mümkün.


On Üç Büyülü Öykü 13 Yazar, 13 Öykü

Lüzumlu Yazardan

Lüzumsuz Adam
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Atmosferi olduğu gibi yansıtan, gelişi güzel bir olayı ve zamanı kusursuzca zihnimize nakşeden yazarlardan biri Sait Faik Abasıyanık. Onun hayatın olağan akışı içinden derlediği anlardan mürekkep öyküleri son sayfaya geldiğinizde bile kafanızda akmaya devam edecek. Lüzumsuz Adam onun eserlerindeki samimiyeti anlamak için iyi bir tercih olacaktır.


Babaya Mektup

Mendil Altında İnsan Var

Mendil Altında
Bilgi Yayınları

Birbirinden güçlü, akılda kalıcı yirmi beş öyküden oluşan Mendil Altında, insanımızın bireysel ve toplumsal portresini olağanüstü bir derinlikte çiziyor. Öykünün usta kalemi Memduh Şevket Esendal, yaşamın kalıcı güzelliklerini, ölümsüz değerleri de damıtıyor ve görkemli bir öz halinde okura sunuyor.


On Üç Büyülü Öykü 13 Yazar, 13 Öykü

Zayıf Bir Çocuk ya da Dev Bir Yazar

Babaya Mektup
Karbon Kitaplar

Fotoğrafı kupalarda, çantalarda, tişörtlerde dolaşan, kitaplarından aforizmalar çıkarılan Kafka’yı gerçekten tanımak isteyenler için Babaya Mektup biçilmiş kaftan. Usta yazarın 1919’da babası Hermann Kafka’ya yazdığı ama yerine ulaşmayan mektubunu okuduğunuzda öykülerindeki derinliğin sebebini de keşfedeceksiniz.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here