Tezhip kelimesinin Arapça’da altın demek olan zeheb kelimesinden türetilmiştir ve Türkçe’ye ‘altınlamak’ olarak çevrilebilir. Ancak tezhip sanatındaki bezemeler, yalnızca altın değil toprak boyalarla da yapılabilir. Tezhip yapan sanatçıya müzehhib; tezhiplenmiş yapıta da müzehheb adı verilir.
Arap zamkı ya da süzme balla ezilen altın ya da uzun yıllar parlaklığını kaybetmeyen toprak boyalar, Akik, Süleymaniye ya da Yeşim taşından zermühreler aracılığı ile kağıtla buluşuyor, hat sanatı bezenerek daha renkli hale geliyor.
Hat sanatı ile beraber gelişen tezhip sanatının tarihi Orta Asya Uygurlarına kadar dayandırılmaktadır. Osmanlı döneminde saraya bağlı nakkaşhaneler kurularak tezhip sanatı, ferman, berat gibi resmi evrakların bezemesinde de kullanılmış ve Kanuni Sultan Süleyman Devri’nde (1520-1566) en parlak dönemini yaşamıştır.